29.11.11

Ciklitlerde Doğal Renklendiriciler


CİKLİTLERDE DOĞAL RENKLENDİRİCİLER

İhsan ÇELİK & Pınar Çelik
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Akvaryum denilince ilk akla gelen şeyler durmadan yüzen rengarenk balıklar
olmaktadır. süs balıkları ticaret zincirinde en başta üretimden itibaren renkli balıklar daha çok talep görmektedirler. Bu nedenle akvaryumlar için üretilen balıkların renkli olması için bir
takım yöntemlere başvurulmaktadır. En fazla kullanılan renklendirme tekniklerden ilki yeme
veya suya yapay steroid içerikli kimyasallar eklenmesi ikincisi de yapay veya doğal
renklendiriciler içeren yemler kullanılmasıdır.

Pigmentler

Su ürünleri yetiştiriciliğinde balıkların yemleri mikro ve makro parçalar içermektedir.
Bu maddeler büyüme, sağlık ve dış görünümlerini doğrudan etkileyecek seviyede
önemlidirler. Bu maddelerden pigmentler, biyolojik renklenmede canlı yaşamı için çok
önemli rol oynarlar. Pigment kelimesi Latince bir kelime olan boyama maddesi veya
kozmetik anlamındaki “pigmentum” dan gelmektedir. Biyolojide hayvan veya bitkilerin doku
veya hücrelerine renk veren herhangi bir madde pigment olarak adlandırılabilmektedir. Süs
balıklarının yanı sıra yemeklik balık, kabuklu ve yumuşakça üretilen su ürünleri sektörü
dünyada önemli bir üretim potansiyeline sahiptir. Özellikle kültür balıklarının et renginin
ayarlanması amacıyla yemlerde pigment bileşikleri kullanılmaktadır. Hücre renklerini veren
dört ana pigment grubu vardır; Melaninler (kahverengi, gr, siyah), Karotenoidler (sarı,
kırmızı), Pteridinler (sarı) ve Purinler.(gümüşi renkler) Melaninler balıklarda görülen koyu
renklerden sorumludurlar. Yağda eriyebilen karotenoidler sarı ve kırmızı renkleri
vermektedirler. Pteridinler suda eriyebilen bileşiklerdir ve karotenoidler gibi parlak
renkler verirler.
Pteiridnler karotenoidlerle karşılaştırıldığında renklenmede daha az rol oynamaktadırlar. Purin bileşiklerinde bulunan guaninler pek çok balık türünün gümüşümsü karın derisinde
bulunmaktadırlar.
Balık renklendirilmesinde bunlardan en çok kullanılanı karotenoidlerdir. Doğada 600’ den
fazla karotenoid tanımlanmasına rağmen bunlardan yalnızca bir kısmı besin renklendirmede,
hayvan renklerinde, eczacılık ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.

Mikroalglerdeki Pigmentler

Denizlerde ve tatlısularda süspanse maddenin canlı kısmını oluşturan planktonik
organizmalar, kendi başlarına hareket edemeyen ancak su hareketleriyle yer değiştirebilen
canlılardır. Planktonik formların bitkisel üyelerini teşkil eden fitoplankton türleri tek yada
koloni halinde bulunurlar. Planktonda yer alan mikroskobik bitkilerden oluşan fitoplankton
akuatik habitattaki en önemli organik madde üreticileridir. Bu ototrof canlılar sahip oldukları
klorofil, karotenoid v.b. fotosentetik pigmentleri vasıtasıyla fotosentez işlemini
gerçekleştirirler. Bu pigmentler güneş enerjisinin organik maddeye dönüşümünü en verimli
şekilde sağlarlar. Fitoplankton bünyesinde bulunan kloroplastların en önemli bileşenleri renk
maddeleridir. Bu yüzden de pigment içeriği yüksek fitoplankton ile beslenen balıkların
renkleri de o oranda canlı olmaktadır.
Buradan yola piyasada albino zebra, papağan veya severum gibi farklı isimlerle adlandırılan
Cichlosoma sp. türü bir takım doğal ve sentetik renk maddeleri ile renklendirilmeye çalışılmıştır.


Renklendirme Denemesi

Total boyları ortalama 2,86±1,12 cm, ortalama ağırlıkları 0,62±04,2 gr olan 200 adet
ciklit balığı 20 litrelik 12 akvaryuma stoklanmıştır. Yalnızca sünger filtre (pipo filtre)
kullanılan akvaryumlarda günlük % 10 su değişimi yapılmıştır. yemlerin hazırlanmasında
ham madde olarak balık unu, soya küspesi, buğday unu, mısır gluteni, bankalite, balık yağı
kullanılırken dört faklı renk maddesi kullanılmıştır. Renklendirici olarak mikroalglerden
spirulina (Spirulina platensis) ve porphyridium (Porphyridium cruentum) yanı sıra iki farklı
sentetik renklendirici (Astaxhantin ve β-Karoten) kullanılmıştır. Üçer tekrarlı dört farklı gruba
bölünen balıklar 2 ay boyunca dört faklı renk maddesi içeren yemlerle beslenmişlerdir.
Deney sonunda balıkların derileri spektrofotometrede analiz edilerek renklendirme dereceleri
karşılaştırılmıştır. Ortalama 25ºC ve 7,5-8 pH değerlerinde gelişimleri ve renklenmeleri
gözlenen balıkların astaxhantin ve porphyridium ile daha pembemsi renk aldıkları tespit
edilirken β-Karoten ve spirulinanın daha az etkili olduğu bulunmuştur.
Astaxhantin sucul canlıların renklenmesinde (pembe, kırmızı) önemli bir karotenoiddir.
Astaxhantinin balıklarda emilimi ve birikimi diğer karotenoidlerden daha yüksektir. Bundan
dolayı da balığın görünümünde daha belirgin etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada da
astaxhantin içerikli yemlerle beslenen balıkların diğer gruplara göre daha canlı renklere sahip
olduğu ortaya çıkmıştır. Tüm gruplardaki renklenme balıkların vücutlarında aynı bölgede
(karın, yüzgeçler, vücudun kuyruğa yakın olan kısımları, ventra lateral bölgeler) gözlenmiştir.
B-Karoten grubundaki balıkların karın bölgesi, kuyruk, dorsal ve anal yüzgeçler pembe-
kırmızı arası renk almıştır. Bu grupta renklenme astaxhantin grubundan az diğer gruplardan
fazla olmuştur. Porphyridium grubunda renklenme çok hafif kırmızı renkte gözlenmiştir.
Spirulina grubunda kırmızı renge rastlanmamakla birlikte gözle görülür belirgin bir
renklenme saptanmamıştır. Bunun yanı sıra yeşile çalan çok hafif renk değişimleri
gözlenmiştir.
Sonuç olarak aynı hammadde içeriğindeki yemlere farklı renk maddeleri eklendiğinde
birbirinden farklı tepkiler alınmıştır. Balıklardaki bu renklenme farklı pigment maddelerinin
etkisi altında olmakla birlikte yeme katılan renklendiricinin dozu da çok önemlidir. Yem
içerisindeki pigment oranı arttıkça balığın daha fazla renklendiği görmek kuvvetle
muhtemeldir.
oldukça sağlıklı bir yöntem olsa da hazırlanmasının nispeten daha zor ve maliyetli olması
diğer yöntemlerin daha çok kullanılmasını teşvik etmektedir.
Sentetik ve doğal renklendiricilerin bu şekilde yemlerle birlikte verilmesi
Doğal ve sentetik renklendiriciler canlı üzerinde biyolojik zararlara neden
olmamaktadır. Ancak özellikle steroid (hormon) katkılı yemler veya ilaçlar canlıların
biyolojik dengesine doğrudan etki etmektedirler. Türkiye’ de de yaygın kullanıldığını
bildiğimiz bir takım ilaçlar 10 gün gibi kısa sürede balıkların inanılmayacak derecede
renklenmesini sağlamaktadırlar ancak uygulamaya maruz kalan balıklarda oranda zara
görmektedirler. Günümüzde bu tip hormon uygulamaları yemeklik balık üretiminde doğal ve
sentetik renklendiricilere mağlup olsa da akvaryum balıkları sektöründe hala yaygın olarak
kullanılmaktadır. Ticari kazanım hırsının doğal yaşamı tehdit etmemesi ümidiyle.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder